“Kitaplar unutulmayan hatıraların berrak kalan kısımları gibidir.“ Sera üç yüz otuz yaşında, büyüden uzak, kitapçı dükkânıyla ve bir üniversitede yaptığı öğretmenlikle bugüne kadar huzurla yaşamış bir cadıydı. Bir gün kitapçı dükkânına gelerek Kehanetler Kitabı’nı aradığını söyleyen ve bir vampir olan Lucas ile Sera’nın o huzurlu hayatı son bulacaktı. Çünkü akabinde çalıştığı üniversiteden bir kız da vampir saldırısına uğrayarak öldürülmüştü. Sera bu olaylar gelişirken ‘Seçilmiş Kişi’ olduğunu ve Kehanetler Kitabı’nı da canı pahasına koruması gerektiğini öğrenecekti. Sera kitapla açılacak olan Cehennem Kapısı’nı kapatmalıydı. Fakat bir yandan düşman ırktan olan vampir Lucas’a karşı hissettiği duygularla da savaşacaktı. “Gerçek aşk bazen bir soluk misali, yakın bir ateş kadar yakıcıdır. Bulduğunu sandığında değil, yaşadığında çözülür hakikati.“ .