Küresel güç savaşlarının gölgesinde, Asya’nın kalbinde stratejik bir uyanış… 21. yüzyılın başat güç mücadelesi artık sadece Batı’da değil Orta Asya’nın derinliklerinde, Türk dünyasının kalbinde yaşanıyor. Çin’in yükselişi, Şi Cinping’in hegemonik vizyonu ve Kuşak-Yol Girişimi sadece ekonomik bir proje değil; politik, kültürel ve askerî bir yayılmanın ayak sesleri… Bu kitap; Çin’in Orta Asya üzerindeki etkilerini güç geçişi teorileriyle açıklıyor, Şi Cinping’in stratejik aklını analiz ediyor ve Türk Cumhuriyetlerinin karşı karşıya olduğu riskleri gözler önüne seriyor. Ama aynı zamanda bir çıkış yolu sunuyor: Malazgirt doktrini. Malazgirt sadece bir tarih değil, aynı zamanda geleceği inşa edecek bir semboldür. Yazarlar, NATO ve Avrupa Birliği modelinden ilhamla, Asya Türk Devletleri Birliği vizyonunu ortaya koyuyor. Bu vizyon; Türkiye’nin öncülüğünde bölgesel birlik, ekonomik dayanışma ve ortak güvenlik sistemlerini mümkün kılabilecek gerçekçi ve kapsamlı bir model sunuyor. Dünya düzeni yeniden şekillenirken Türk dünyası nerede duracak? Bu soruya verilen tarihsel, kuramsal ve stratejik yanıtlar bu kitapta mevcut. Çin tehdidini anlamak ve Malazgirt ruhunu diriltmek isteyenler için güçlü bir başvuru kaynağı.