Bir subay düşünün… Adı Oğuz Kalelioğlu. Vatanı için canını ortaya koymuş, Kıbrıs direnişinin simgelerinden biri olmuş, halkı tarafından heykeli dikilmiş bir kahraman. Magosa surlarının önünde milletine söz vermiş, “Şehit olurum yine de teslim olmam” demişti. Mücadelesi sadece Kıbrıs’la da sınırlı değildi. Yıllarca dağlarda terörle savaşmış, yurtiçinde ve yurtdışında devletin en kritik operasyonlarında görev almıştı. Her daim gölgede, her zaman ön cephedeydi. Ama yıllar sonra, devlete sadakatle hizmet eden bu Atatürk’ün subayı, bir sabah “sanık” olarak mahkeme salonuna çıktı. Heykeli dikilen o kahraman, bir kumpas davasıyla Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Bu kitap, ömrünü milletine adamış bir askerin; ihanete, adaletsizliğe ve karanlığa karşı dimdik ayakta durma mücadelesini anlatıyor. Sadakatle başlayan bir ömrün, haksızlıkla sınandığı, ama asla eğilmediği bir yolculuk… Bu sadece bir askerin değil, aynı zamanda bir milletin hafızasıdır. “Tarih bazen unutur ama bu kitap unutturmaz.”