Arş varlığın bütünlüğüdür. Bizim evren dediğimiz arştır. Ama arş hakkında bilmediklerimiz çok fazladır. Arş 7 semalıdır. Her sema diğerinin yapıtaşıdır. Her sema diğeriyle tıbak halindedir. Yanı birbirine mütabık, uyumlu, bir yapıdadırlar. 7 semanın bütünlüğü arştır. Bizim evren anlayışımız daha çok birinci sema ile ilgilidir. Arşın insan genetiği gibi bir genetiği vardır. Onun ismi Levh-i Mahfûz’dur. Levh-i Mahfûz’a, muhafaza edilen levha, korunan levha, işletim programı, genetik gibi isimler de verilebilir. 7 semayı görmekteyiz. Bu görme onların yapıtaşlarını görme şeklindedir. Bugün astrofizik onları incelemektedir. Fakat onların 7 semanın, yani 7 farklı alemin unsurlarından olduklarının farkında değillerdir. Kur’ân. Yıldızların konumlarına yemin olsun ki, bilseniz bu büyük bir yemindir. Diyerek yaratışın temel kuralı, kimyasal yapılanmanın en temel kuralı hakkında bilgi vermektedir. Uzayda da yerdeki gibi yıldızların konumlarından ortak kütle çekim etrafında bir araya gelerek makro kimyasal yapılarla yeni alemlerin açığa çıktığını, yaratıldığını ifade etmektedir. Bu bilgi kimya ve astrofizik için çok temel bilgidir. Şu anda astrofizikte böyle bir bilgi yoktur ve bu astrofiziğe çok büyük açılımlar kazandıracaktır. Yeter ki Kur’ân’a önyargısız olsunlar. Astrofizik’in bilmediği, bilmesinden çok istifade edeceği daha birçok bilgi Kur’ân’da yeterli açıklıkta bilgi şeklinde vardır. Bunların artık bilim çevrelerine en azından teori şeklinde sunulması gereklidir. Bilim çevreleri de doğayı inceler gibi Kur’ân’ı incelemeye başlaması gerekir.