İsa Özal; Çuvaldız’da tarihsel ve duygusal bir Türkiye günlüğü tutuyor. Kaleme aldığı, notladığı konularda; memleketin kalkınması, daha ileri gitmesi adına çıkar yolları gösteriyor. Düşüncelerinin temelinde; insanlığın ortak hafızlarıyla aynı ekmeği bölüştüğü, aynı havayı soluduğu, aynı hürriyeti yücelttiği Türk milletinin hatıraları var. Ders çıkarılması ve ibret alınması gereken bu anıların rehberi ise hiç kuşku yok ki Mustafa Kemal Atatürk’ten başkası değil. Yazar, diyalektik okumasında iğneyi de çuvaldızı da ‘biz’e batırıyor; çünkü esasa dair eleştiriler ve teklifler bunu getiriyor. “Şimdi artık sıra belki de en önemli tespitime geldi. Tespit; Atatürkçülüğün öz tanımının ne olduğuyla alakalıdır. Muhtemeldir ki bu tespite ilkin katılmayacaksınız hatta kızacaksınız, belki de saçma bulacaksınız ve güleceksiniz. Ancak sizden önyargılarınızı bir kenara bırakarak okuyacaklarınızı derin derin düşünmenizi, gerekiyorsa farklı kaynakları -ama akademik olanları kastediyorum- araştırmanızı ve tekrar düşünmenizi istiyorum. Bu yüzden buradaki açıklama sadece ana hatlarla sınırlı tutulmuş ve gerisi size bırakılmıştır, diyerek başlayalım.”