Kafkasya, mitlerin ve masalların iç içe geçtiği bir bölge olup, bu söylenceler Kafkas kültürünün şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Bölge insanının yaşamını derinden etkileyen masallar, efsaneler ve gelenekler, kişilik gelişiminden sosyal hayata kadar pek çok alanda iz bırakmıştır. Çeçen-İnguş halkının savaşlarda atalarından dinledikleri efsaneler, özgürlük mücadelesinin temelini oluşturmuş ve bu halkın direnişi, tüm dünyaya karşı verdiği savaşın anlamını yansıtmaktadır. Kafkasya’nın kültürünü anlamak, bu masallar ve efsaneler üzerinden geçmişi ve halkın yaşadığı zorlukları keşfetmeyi gerektirir. Yazar, çocukluğunun geçtiği Bozkurt köyünde büyüklerinin anlattığı masallar ve annesinin öyküleriyle büyümüş, “Kafkasya’ya Dönme Hayali” gibi derin özlemlerle şekillenen bir içsel yalnızlık yaşamıştır. Bu yalnızlık, yazarın yaşadığı sürgün duygularını şiirler ve öykülerle dile getirmesine neden olmuştur. Eser, yazarın yüreğindeki “Ata Vatan” özlemini dışa vurduğu bir çalışma olup, Çeçen tarihini ve kültürünü kronolojik bir biçimde sunmayı amaçlamaktadır.