Medeniyet Tasavvuru
| Yayınevi | |
|---|---|
| Yazar | |
| Cilt | |
| Tür | |
| Yayın Dili | Türkçe |
| Baskı Sayısı | 20. Baskı |
| Baskı Tarihi | Şubat 2024 |
| Sayfa Sayısı | 224 |
| Baskı Boyutu | 13,50 x 21,00 cm |
| Kağıt Cinsi | 2. Hamur |
| Stok Kodu | 9786051836980 |
Hikmeti yitiren hayat, bayatlar, solar. Hakikati yitiren hayatsa, insanı yalnızca ağlarına bağlar, soldurur. İlim, hakikatin ‘söz’ hâlidir. İrfan, hakikatin ‘göz’ (kalp gözü) hâlidir. Hikmetse hakikatin öz hâli. İlim, ‘çağrı’dır: İlâhî çağrı. İrfan, ‘çağ’dır: Nebevî çağ. Hikmet’se, çağlayandır: İlâhî ‘çağrı’yla buluşan, nebevî ‘çağ’la oluşan insanın, hakikati çağlayana dönüştürme çabası. İlim, ‘söz’ü zenginleştirir. İrfan, ‘göz’ü derinleştirir. Hikmet’se, ‘öz’ü gürleştirir. İlim, ‘ribat’tır: Hakikate bağlanma. İrfan, ‘irtibat’tır: Hakikatin bağlarını birbirine bağlama. Hikmet’se, ‘râbıta’dır: Bağ kurma, çağ kurma, ‘çağrı’yı gürül gürül akan, insanı yıkayıp arındıran bir ‘çağlayan’a kavuşturma. İlim, ‘bakış’tır. İrfan, ‘akış’tır. Hikmet’se varış. Hâsıl-ı kelâm, ilim, hakikatin toprağa düşürülen tohumudur. İrfan, hakikat ağacının tomurcuklanmasıdır. Hikmetse, filizlenen, yeşeren, tomurcuklanan hakikat ağacının meyveye durması.
| Yayınevi | |
|---|---|
| Yazar | |
| Cilt | |
| Tür | |
| Yayın Dili | Türkçe |
| Baskı Sayısı | 20. Baskı |
| Baskı Tarihi | Şubat 2024 |
| Sayfa Sayısı | 224 |
| Baskı Boyutu | 13,50 x 21,00 cm |
| Kağıt Cinsi | 2. Hamur |
| Stok Kodu | 9786051836980 |

